Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Derya Yanık, "Siyasetten ticarete, bürokrasiden akademiye, aileden sivil toplum çalışmalarına kadar hayatın her alanında daha fazla kadının karar alma pozisyonlarında yer alması, ülkemizin kalkınmasında önemli bir katma değer oluşturacaktır. Bakanlık olarak kadının güçlenmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarımızda üniversitelerimizin kurumsal yapılarıyla kurduğumuz nitelikli işbirliklerini artırmayı hedefliyoruz" dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından, alanında uzman akademisyenlerle istişare mekanizmasını geliştirmek amacıyla düzenlenen "Akademi Buluşmaları" programının ilki kadın temasıyla başladı. Programın açılış konuşmasını yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Akademi Buluşmaları adı altında gerçekleştirdikleri bir dizi etkinlikle bakanlığın görev alanlarında çalışan öğretim görevlileri, akademisyenler ve bilim insanlarıyla buluşacaklarını söyledi.
Bakan Derya Yanık, Sivil Toplum Buluşmalarında olduğu gibi akademi buluşmalarında da ilk adımı kadın sorunları çalışmalarıyla araştırma ve uygulama merkezleri yöneticileriyle birlikte atmayı özellikle tercih ettiklerini kaydetti. Faydalı sonuçları olacağına yürekten inandığının altını çizen Bakan Yanık, “Sizler konunun hem akademik anlamında hem uygulama anlamında yıllardır kadın çalışmaları noktasında emek veren arkadaşlarımız olarak buradan çok önemli sonuçlar çıkacağına inanıyorum. Hem teorik hem pratik anlamında Bakanlığımızın çalışmalarına ışık tutacak. Bizim bu anlamda yoğun bir birikimimiz var. Bu birikimin sahada da kullanılması, sizlerin de bir anlamda bilgisine sunulmasının çok verimli olduğuna inanıyorum” dedi.
Toplum yararını ele alacak herkese kapımız açık
Sosyal hizmetlerin her türünü siyaset üstü bir alan olarak kabul ettiklerini belirten Yanık, “Bizim Bakanlığımızın ana çalışma konularıyla alakalı katkıda bulunacak, meseleyi bir takım angajmanlarla değil tamamen toplum yararına ele alacak herkese kapımız açık. Bu sebeple hiçbir ayrım gözetmeksizin kadın-erkek, genç-yaşlı, engelli ya da değil, birey-aile bütün grupların ihtiyaçlarına özel hizmetler sunuyoruz. Bununla birlikte kadim bir medeniyetin mirasçıları olarak bugünkü gibi istişare geleneğine de özel bir önem veriyoruz” diye konuştu. Bakan Derya Yanık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Farklı toplumsal problemlere özgü çözüm önerileri sunma, olası riskleri öngörme ve tedbirler geliştirme gibi geniş bir bakış açısıyla bizleri destekleyen siz değerli akademisyenlerimize bu vesileyle teşekkürlerimi ifade etmek isterim. Sizler, çalışmalarımızı toplumsal anlamda daha bütünlüklü bir anlayışla, daha güçlü bilimsel bir zeminde gerçekleştirmemiz konusunda bizim vazgeçilmez yol arkadaşlarımızsınız. Bakanlık olarak uygulamalarımızı güçlendiren bu işbirliklerimizi devlet geleneğimizin kalıcı bir unsuru haline getirmek adına birtakım kurumsal düzenlemeler yaptık. Öncelikle Sivil Toplumla İş Birliği ve Proje Daire Başkanlığımızı kurduk.
Sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, uluslararası kuruluşlar, özel sektör ve ilgili tüm paydaşlarımızla iş birliğimizi geliştirmek, istişare mekanizmalarını güçlendirmek, sosyal politikaları değerlendirmek amacıyla Sosyal Taraflarla İş Birliği Kurulumuzu oluşturduk. Türkiye’de uygulanan sosyal politikalarda belirlediğimiz bu vizyonu Sivil Toplum Vizyon Belgesi ve Eylem Planıyla güçlendirerek sürdürdük.
Hazırlık çalışmalarımızda kadın, çocuk, göç ve insani yardım, engelli ve yaşlı, şehit yakınları ve gazilere yönelik faaliyetler yürüten sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcileri ile “Sivil Toplum Buluşmaları” gerçekleştirdik. Tüm bu çalışmaların neticesinde bu yıl mart ayında Bakanlığımızın Sivil Toplum Vizyon Belgesi ve 2022-2023 Eylem Planını kamuoyuyla paylaştık. Bugün siz değerli akademisyenlerimizle ‘Politika Geliştirme Süreçlerine Sivil Toplumun Etkin Katılımının Sağlanması’ hedefimize yönelik olarak bir araya geldik.”
Kadınların insan onuruna yakışan bir hayat sürmeleri adına birçok çalışma yürüttüklerini ifade eden Bakan Derya Yanık, “Fırsat eşitliğinin sadece kadınlar için değil, toplumun bütün üyeleri için vazgeçilmez ve temel bir hak olduğuna inanıyoruz. Bu anlamda dezavantajlı konumda bulunan kesimlerin özel olarak desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’de kadınların aile içindeki ve toplumdaki konumunu güçlendirmeye, kadınların medeni haklarını garanti altına almaya ve en kritik nokta olan kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin Anayasamız başta olmak üzere gerekli mevzuat düzenlemelerini gerçekleştirmiş bulunuyoruz” şeklinde konuştu.
En son 27 Mayıs 2022 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanan Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile kadına karşı şiddetle daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması için önemli bir adım daha attıklarını vurgulayan Yanık, “Bu adımla kadına yönelik işlenen kasten öldürme, kasten yaralama, tehdit, işkence, eziyet suçlarında cezaların artmasını, kadına yönelik şiddette hafifletici unsurların yeniden düzenlenmesini sağladık. En son Pınar Gültekin cinayetinin yargı sonucunu istinafa taşıma sebebimiz de bu doğrultuda bir karardı. Kamu vicdanının bir yansımasıydı” dedi.
Sayısal verilerle çalışmaların sonuçları değerlendirildiğinde her alanda önemli bir ilerleme sağladıklarına dikkat çeken Bakan Yanık, şöyle konuştu:
“Hemen şunu söylemek isterim, kat ettiğimiz hiçbir mesafe, sağladığımız hiçbir ilerleme bizim için yeterli değil. Her insan, kadın- erkek, insan onuruna yakışır bir biçimde kadınlar özelinde şiddetten arınmış, fırsat eşitliğini yakalamış bir Türkiye kurana kadar aldığımız hiçbir mesafe bizim için yeterli değil. Ancak şunu teslim etmemiz lazım, yeni bir adım atabilmek için geride bıraktığımızı görmeniz lazım. Yeni bir çalışma yapabilmek için ne yaptığınızı bilmeniz lazım. Dolayısıyla biz bu anlamda yaptığımız çalışmalarımızı önümüzdeki sürece atacağımız adımlara bir motivasyon sağlayabilmek için ve yaptıklarımızın sağlamasını yapabilmek için ortaya koyuyoruz. Ölçemediğiniz hiçbir şey yoktur. Dolayısıyla kat ettiğimiz mesafenin konuşulmasının da bu anlamda kimseyi rahatsız etmemesi gerektiği kanaatindeyim.”
Bakan Derya Yanık, şiddete karşı sıfır tolerans anlayışıyla yürüttükleri tüm çalışmalarda hedeflere ulaşılması için Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezleri (KASAUM) ve benzeri araştırma merkezleri ile kurulan işbirliğinin son derece önemli olduğunu söyledi.
Toplumu tanıyan ve insan haklarına duyarlı bilim insanlarının çalışmaların başarısına katkısının yadsınamaz düzeyde olduğunu işaret eden Bakan Yanık, “Ulusal ve uluslararası düzeyde yapılan faaliyetleri takip etmeniz, zamana dayalı olarak yaşanan toplumsal değişimlerin doğru okunması adına belirttiğiniz görüşler, çalışmalarımızın bugüne ve geleceğe hitap etmesi açısından çok belirleyici olmaktadır. Ayrıca siz değerli akademisyenlerimizin liderlik ve karar alma süreçlerinde kız öğrencilerimizin desteklenmesi gibi konularda da önemli bir rolü olduğuna inanıyorum. Siyasetten ticarete, bürokrasiden akademiye, aileden sivil toplum çalışmalarına kadar hayatın her alanında daha fazla kadının karar alma pozisyonlarında yer alması, ülkemizin kalkınmasında önemli bir katma değer oluşturacaktır. Bakanlık olarak kadının güçlenmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarımızda üniversitelerimizin kurumsal yapılarıyla kurduğumuz nitelikli işbirliklerini artırmayı hedefliyoruz. Her yılın sonunda sizlerle çalışmalarımıza ilişkin izleme ve değerlendirme raporumuzu paylaşacak ve kıymetli değerlendirmelerinizle çalışmalarımızı yeniden düzenleyecek ve zenginleştireceğiz” dedi.